Özlem TEMENA
TÜKENMEZ HABER - 12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden 39 yıl geçti. Darbe sonrası 650 bin kişi gözaltına alındı, 52 bin kişi de tutuklandı. 12 Eylül cuntasının hafızalara en çok kazınan olaylarından biri 17 yaşındaki Erdal Eren’in idam edilmesiydi.
Bir eylem sırasında bir askeri öldürdüğü iddiasıyla hüküm giyen 17 yaşındaki Erdal Eren, 19 Mart 1980'de idama mahkûm edildi. Kenan Evren'in 17 yaşındayken asılma emrini verdiği Erdal Eren için sarfettiği "Asmayalım da besleyelim mi?" sözü ise hafızalara kazındı.
Eren'in idam kararı, Yargıtay tarafından iki kez iptal edildi ancak Evren’in devreye girmesiyle, Milli Güvenlik Konseyi tarafından onaylandı ve yaşı büyütülerek 13 Aralık 1980'de Ankara Ulucanlar Cezaevi'nde infaz edildi.
Erdal Eren’in Ankara’da birlikte mücadele ettiği Selma Ertekin, Eren’e idam cezası verilmesinden kısa süre sonra tutuklanarak Mamak Cezaevi’ne konuldu. Ertekin, Erdal Eren’le son görüşen isimlerden.
Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan ise Erdal Eren’le aynı dönemde Ankara’da lise çalışmasına katılmış. Ertekin ve Gürkan, Erdal Eren’i, 1980 dönemini ve darbesini konuştuk.
ÖLDÜRÜLEN ODTÜ ÖĞRENCİSİ İÇİN YAPILAN EYLEMDE GÖZALTINA ALINDI
İdamından önce Eren’le aynı cezaevinde kalan Selmane Ertekin aynı zamanda o dönem gençlik mücadelesinin önemli merkezlerinden biri olan Ankara Ortaöğrenimliler Derneği’nin (ANOD) de bir üyesi. ANOD, Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği’nin (YDGD) ortaöğrenim gençliği içerisindeki faaliyetinin örgütlenmesiydi. Liselerden hatta çoğu zaman ortaokul öğrencilerinin katılımıyla faaliyet gösteren ANOD, liselerde boykotlar örgütlüyordu. Ankara Yapı Meslek Lisesi öğrencisi olan Erdal Eren de ANOD içerisinde önemli görevler edindi. Ta ki Ortadoğu Teknik Üniversitesi öğrencisi Sinan Suner’in öldürülmesini protesto etmek için 2 Şubat 1980 tarihinde gerçekleştirilen gösteride gözaltına alınana kadar.
‘SONUÇ DA LİSELİ GENÇLERİZ, KİMİLERİNE GÖRE ÇOCUK…’
Ertekin, Erdal Eren’le ANOD’un faaliyetleri sırasında bir araya gelmiş; “Erdal’la cezaevinden önce liseli gençlik olarak bir kaç kez toplantılarda bir araya geldik. Toplantılarımızda mücadele alanlarımız olan Ankara’nın dört bir tarafından gelen liseli gençliğin ve örgütlendiği Ankara Ortaöğrenimliler Derneği (ANOD) çatısı altında bir araya gelir ve okul sorumluları olarak okulda yapılan çalışmalar deneyim ve tecrübelerimizi buralarda paylaşırdık. Sonuç da liseli gençlerdik, kimilerine göre çocuk…”
Ertekin’e göre Erdal’ın olgun bir yapıya sahip olması diğer liselilerinde gözünden kaçmamış;
“Bu toplantılarda benim olduğu gibi toplantıda olan diğer gençlerin de Erdal’ın sakin bir şekilde meselelere bakışı, konuşması, liseli bir genç değil büyük bir yaşanmışlığın olgunluğu ile yaşıtlarından bir adım önünde olduğu dikkatlerden kaçmamıştır. Erdal Eren sade, doğal, uzun ince boyu, sakin duruşu kaç toplantıda karşılaştık bilemiyorum fakat konuşurken karşısındaki insana geçirdiği en güçlü özelliği ‘biz haklıyız kazanacağız inancı’ idi”
DOMİNİKLİ ERDAL EREN…
Erdal Eren’e verilen infaz kararı sadece yurt içinde değil yurt dışında da büyük tepkilere neden oldu. İspanya'dan Almanya'ya, Danimarka'dan Ekvator'a, Dominik'ten Yunanistan'a işçiler ve devrimciler Erdal Eren'in idamının durdurulması için imzalar topladı, sendikalar harekete geçti. Hatta Erdal Eren'in idamından sonra Dominik'te dönemin öğrenci hareketini yürüten bir genç, bebeğine Erdal Eren ismini verdi.
‘SENİ ASLA ASAMAYACAKLAR’ DEMİŞTİM’